Çalıkuşu

 

    Sevgili dostlarım merhaba! Bugün de unutamadığım kitaplardan birini daha sizlerle paylaşıyorum. Reşat Nuri Güntekin'in unutulmaz kitaplarından birini, Çalıkuşu'nu paylaşıyorum. 15-16 yaşlarındaydım, TRT 1'de  Çalıkuşu dizisi başlamıştı, Aydan Şener ile Kenan Kalav baş rollerdelerdi. Aydan Şener'in oynadığı Feride karakterini çok inandırıcı bulmuştum. Dizi sona erince kitabı çok severek okumuştum. Alıp yeniden okuyacağım. Siz dostlarımın da okumanızı öneriyorum. Romanın konusuna geçiyorum.                                                                                                                              Romanın baş kahramanı Feride’dir. Feride, çok küçük yaşlarda anne ve babasını kaybeder. O andan itibaren teyzesi Besime Hanım, kendisine sahip çıkar ve onu Fransız yatılı okuluna gönderir. Feride oldukça yaramaz, yerinde duramayan, kıpır kıpır bir kızdır. Bu nedenle arkadaşları okulda kendisine “Çalıkuşu” adını takmıştır. Yaz tatillerinde teyzesinin evine giden Feride, oğlu Kamran’a aşık olur. Başlarda bunu kabullenmese de zamanla hislerinin çocukluktan ziyade gerçek bir aşk olduğunu anlayacaktır.                                                                                                                                       Bir zaman sonra Kamran’ın da Feride’ye aşık olduğu anlaşılır ve bu iki aşık nişanlanırlar. Düğün günü Feride, kendisine gelen bir mektupla yıkılır. Çünkü içerisinde Kamran’ın İsviçre’de iken Münevver adında bir kızla ilişkisi olduğu ve ona evlenme sözü verdiği yazılıdır. Bunu öğrenen Feride, düğün günü her şeyi bırakıp kaçar. Artık Feride’nin Anadolu’daki öğretmenlik görevi başlamıştır.                                                                                                                                                 Kendisini pek çok zorluklar bekleyen Feride, her şeyin üstesinden gelebilecek midir? Çocukluk aşkı Kamran’ı unutabilecek midir, yoksa bir gün kavuşacaklar mıdır?                                                    Sevgili dostlarım bugünlük benden bu kadar, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

  

 

Genç Kızlar

    Sevgili dostlarım, yeniden merhaba. Bu akşam yine unutamadığım bir kitabı, "Genç Kızlar'ı sizlerle paylaşacağım. Çok uzun yıllar önce 32-33 yıl kadar önce çok severek okumuştum. Yeniden okumak istedim, Buldum, aldım, yeniden büyük bir keyifle okudum. Okumanızı öneriyorum. Konusuna gelince: Özel bir kız tiyatro okulunda genç kızların yaşadıkları  serüvenler anlatılıyor. Beyaz Rus Beatrice Karova ile hitabet öğretmeni Gabriel Samson'un aralarındaki tutkulu, çekişmeli ilişki Nihal Yeğinobalı'nın usta kaleminden masal tadında anlatılmış. Bulun, alın, okuyun, pişman  olmazsınız.     Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım! İznimde ikinci ve son haftaya girdim, şu an'da  bloglarıma yazı yazmak için fırsatımı değerlendiriyorum. 

Serenad

Merhaba sevgili dostlarım,  bu akşam da Zülfü Livaneli'nin "Serenad" adlı kitabını paylaşıyorum. İkinci kez büyük bir keyifle okuduğum, tadına doyamadığım, benim için unutulmaz kitaplardan biridir. Okumanızı öneriyorum. ve kitabın konusunu siz dostlarımla paylaşıyorum. 

2. Dünya Savaşı sırasında batırılan bir mülteci gemisinin hikâyesine dayanan bu etkileyici romanda, Almanya doğumlu yaşlı bir profesör, sevgili karısını en son gördüğü yeri ziyaret etmek için Amerika’dan İstanbul’a gelir. Maya Duran, İstanbul Üniversitesi’ndeki zorlu işi ile genç bir oğul yetiştirmenin zorluklarını dengelemeye çalışan bekar bir annedir. Maya, üniversitenin daveti üzerine gelen Prof. Maximilian Wagner’i ağırlamakla görevlendirilir. Başta, etrafında gelişen olaylara ve Profesör’e karşı kayıtsız görünse de altmış yıllık bu esrarengiz hikâye sayesinde kendi kökleriyle ilgili üstü kapatılan pek çok karanlık gerçeği yavaş yavaş öğrenir.

Yaklaşık 800 Yahudi mültecinin kendilerini Filistin’e taşıyan geminin Türkiye kıyılarında torpidolanması sonucu hayatını kaybettiği 1942 Struma felaketinden esinlenen Serenad, hem dokunaklı bir aşk hikâyesi hem de krizdeki insan ilişkilerinin gücünün unutulmaz bir anlatısı.

Pek çok dile çevrilen, özellikle İngilizce edisyonuyla dünyanın dört bir yanında okurlarıyla buluşan Serenad, müzik, edebiyat ve yakın tarihin iç içe geçtiği bir Livaneli romanı. Sevgili dostlarım, unutulmaz kitabın konusunu da paylaştığıma göre yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. 

 

Kral ve Ben

 

Merhaba sevgili dostlarım, bugün yine unutamadığım bir kitabı sizlerle paylaşacağım. Kral ve Ben. Annem, ben 13 yaşımdayken okumam için vermişti. İki günde 500 sayfadan fazla olan kitabı bitirmiştim. Hem çok sürükleyici hem de eğlenceli. Kitabın konusu: eşini kaybetmiş dul bir öğretmen olan Anna, Siyam Kralından çocuklarına eğitim vermesi için aldığı teklif üzerine küçük oğlu ile bu uzakdoğu ülkesine gelir. Kralın çok sayıdaki eşinden olan yüzden fazla çocuğu vardır. Bu ülkede kadınlara hiç hak tanınmamaktadır. Emretmeye ve istediğini yaptırmaya haliyle alışık olan Kralla Annanın sürtüşme yaşaması ise kaçınılmazdır… Kitabın filmini de seyrettiğimizi belirtmek isterim. Oyuncular: Deborah Kerr · Yul Brynner · Rita Moreno · Martin Benson; Rex Thompson'dı. İzlerken çok eğlenmiştik. Pazar sabahları saat 10.00'da TRT 1'de yabancı filmler yayınlanırdı. Biz de kahvaltımızı o saate denk getirirdik. Annem bir hafta pizza, bir hafta lahmacun,...vb. yapardı, keyifle yerdik. Kışın arada film sırasında salep te içerdik. Çok güzel zamanlarımız da oldu. Çok zor zamanlar da geçirdik. Şimdiki halimize şükrediyoruz. Bu arada bugün çok güzel bir haber aldım, çok mutluyum. Anneme bugün biyopsi yapıldı, en az bir hafta sonra sonuçlanırmış. Annem de yarın Ayvalık'a geliyor, en çok bir hafta kalacakmış ama olsun. Maya ve ben annemi çok özledik, ben izindeyken birlikte zaman geçiremiyoruz diye çok üzülmüştüm. İnşallah biyopsi sonucu da iyi olur, temiz çıkar. Benden şimdilik bu kadar sevgili dostlarım. 

İnsanları Sevmelisin

 Bu kitabı annem bana, 12-13 yaşımdayken okumam için vermişti. Çok severek okumuştum. Unutamadığım kitaplardan biridir. Annem, Akçay'a taşınmadan önce kendisine ait hemen hemen bütün kitapları Aytül ablama verdi. Annem şu an'da İstanbul'da. Yeniden okumak istediğim iki kitabı da getirmesini rica ettim. Tabii ki öncelikle anneme kavuşmayı diliyorum. Bu kitapta mültecilerin savaş sırasında  yaşadıkları zorluklar anlatılıyor.  Bulup okumanızı öneririm. D&R'dan bulabilirsiniz. Kitap fotoğrafı D&R'ın web sitesinden. Nasıl ki Yeşil Yol filmi unutulmazsa ve herkesin izlemesi gereken bir filmse İnsanları Sevmelisin de herkesin okuması gereken bir kitap. Sevgili dostlarım başka kitap paylaşımlarında buluşmak üzere dostça kalın. 

Kahve ve kitap aşkım

    Sevgili dostlarım merhaba, kitap ve kahve aşkı beni "kahve ve kitap keyfi" adını verdiğim bu blogu oluşturmaya itti. Bu blogu çok zor oluşturdum. Çünkü koymak istediğim bütün isimler blogger tarafından desteklenmediği için çok zorlandım. Bu blogta tadına doyamadığım, unutamadığım kitapları siz dostlarımla paylaşacağım. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın.